Ofisimiz ismi kullanılarak masraf veya başka bir gerekçe ile para istenmesine itibar etmeyiniz. ​

 KASTEN YARALAMA SUÇLARI

Kasten yaralama suçu Türk Ceza Kanunu’nun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmının “Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar” başlıklı ikinci bölümünde 86-88.maddeler arasında yaptırım altına alınmıştır. Toplumda yaşayan kişilerin vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen ve kişinin vücuduna acı verilmesine, sağlığının veya algılama yeteneğinin bozulmasına yol açan davranışlar suç olarak tanımlanmış ve bu tür davranışlar cezai yaptırım altına alınmıştır.

Vücut dokunulmazlığı hakkı sadece ceza kanununda değil aynı zamanda Anayasalarda, uluslar arası hukukta ve özel hukuklarda da koruma altına alınmıştır. Anayasamızın 17. Maddesi: “Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.” şeklindedir.

Türk Ceza Kanunu 86. maddeye göre; “Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” denerek suçun temel şekli belirtilmiştir.

Vücuda acı verme, beden bütünlüğünü önemsiz olmayan biçimde bozmaya yönelik, fiziksel yönden ezaya yol açan her türlü harekettir. Örneğin, kişiye yumruk atılması, taşla vücuduna vurulması, çimdiklenmesi, sürüklenmesi, yakıcı bir aletle yakılması gibi hareketler vücuda acı verilmesi suretiyle işlenen kasten yaralamayı oluşturur.

Kasten yaralama, sağlığın bozulmasına neden olma şeklinde de işlenebilir. Sağlığın bozulmasına neden olma, süresine bakılmaksızın bir rahatsızlığa sebebiyet veren veya var olan bir rahatsızlığı devam ettiren ya da arttıran her türlü patolojik durum şeklinde anlaşılabilir. Kasten bir mikrobun bulaştırılması, bir ağrıya sebebiyet verilmesi veya var olan ağrının devam ettirilmesi sağlığın bozulmasıdır. Kasten yaralama, kişinin vücuduna virüs bulaştırılmasıyla da işlenebilir. Örneğin, AIDS taşıyıcısının bir başkasına HIV virüsünü bulaştırmış olması, sağlığı bozma olarak kabul edilmektedir.

Suç, algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmak suretiyle de işlenebilir. Algılama yeteneği, kısaca çevresinde olup biten olayları idrak edebilme kabiliyetidir. Bir kimsenin yiyeceğine ya da içeceğine sarhoş edici veya uyuşturucu bir madde konularak kişiyi ne yaptığını bilmez hale getirmek bu kapsamda değerlendirilir.

Maddenin ikinci fıkrası, “Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” şeklinde olup, bu düzenlemeyle birinci fıkradaki düzenlemeye nazaran daha az ceza verilmesini gerektiren hal açıklanmıştır.

Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan ve TCK’ da yer alan yaralama suçlarının adli tıp açısından ne şekilde değerlendirileceğini gösteren rehberde, adli yönden, hangi travmatik değişimlerin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek veya giderilemeyecek olduğunu tespit açısından hekimlerin kullanımına yönelik bir liste hazırlanmıştır. Burada basit tıbbi müdahalenin ne olduğu ve nelerin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek olduğundan öte, hangi travmatik değişimlerin hafif derecede yaralanmalar içinde yer alması gerektiği gözetilmiştir.

NİTELİKLİ HALLER:

Türk Ceza Kanununun 86. maddesinin üçüncü fıkrasında, ilk iki fıkrada belirtilen kasten yaralama fiillerinin nitelikli hallerine yer verilmiştir. Buna göre; kasten yaralama suçunun;,

  • Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
  • Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
  • Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
  • Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
  • Silahla,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.

Kasten yaralama suçunun üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı işlenmesi halinde, taraflar arasındaki ilişkiler Türk Medeni Kanun hükümlerine göre belirlenecektir. sıfatı ise ancak Türk Medeni Kanunu’na göre gerçekleşmiş olan bir evlilik varsa ve yine Türk Medeni Kanunu’na uygun bir evlilik ise kabul edilir. Kardeş kavramı ise, aynı anne-babadan olma durumuyla beraber aynı anne veya babadan olma durumunda da tarafların kardeş olduğu kabul edilmektedir. Üstsoy, bir medeni hukuk kavramı olarak, kişinin kendisinden türediği kimseleri tanımlamaktadır. Bunlar; anne, baba, nineler, dedeler ile büyükanne ve büyükbabalardır. Sıhrî hısımlar bakımından bu nitelikli hal uygulanmaz. Yani üvey ana, üvey baba, üvey çocuk bu kapsama girmez.

Beden veya ruh bakımından kendini savunamama durumunda olan kişi, ileri yaşı, hastalığı, malullüğü veya ruhsal veya fiziksel güçsüzlüğü nedeniyle kendini korumaktan aciz olan kimsedir.

Kasten yaralama suçunun kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenmesi halinde fiilin, kamu görevlisine karşı yerine getirdiği göreviyle bağlantılı olarak işlenmiş olması gerekir. Fiilin görev sırasında işlenmiş olması gerekli değildir. Yerine getirdiği görev nedeniyle emekli olan veya izinde olan birine karşı işlenen yaralama fiilleri de bu nitelikli hal kapsamında sayılacaktır. Örneğin, emekli bir hâkimin, daha öncesinde vermiş olduğu bir mahkûmiyet kararı sebebiyle hakkında karar verilen kişi tarafından dövülmesi durumunda, bu nitelikli hal gerçekleşmiş olacaktır. TCK madde 6/1-c’ye göre kamu görevlisi, “kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi”dir. Devlete ait bir iktidar ve yetkinin kullanılmasıyla gerçekleştirilen faaliyetler kamu görevidir.

Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kasten yaralama suçunun işlenmesi halinde de ceza yarı oranında arttırılacaktır. Tek başına failin kamu görevlisi olması yeterli olmayıp, ayrıca kendi nüfuzunu kötüye kullanarak bu suçu işlemiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla kişisel bir nedenle işlenen kasten yaralama suçlarında bu nitelikli hal söz konusu olmayacaktır. Örneğin, bir toplumsal olay sırasında yerde yatan eylemciyi tekmeleyen polis hakkında bu nitelikli hal uygulanabilecekken; alacağını ödemeyen borçlunun evine gidip o kişiyi döven polis hakkında bu nitelikli hal uygulanamayacaktır.

Suçun silahla işlenmesi, kasten yaralama suçunun diğer bir nitelikli halidir. Silahın tanımı TCK madde 6/f bendinde yapılmıştır. Buna göre silah deyiminden; ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü delici, kesici veya bereleyici alet, saldırı ve savunma amacıyla yapılmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal ve biyolojik maddeler anlaşılır. Örneğin, tabanca, sopa, bıçak gibi bilindik aletlerin yanı sıra saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli taş, tahta gibi araçları da silah olarak kabul edilmektedir.

SUÇUN NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ HALLERİ:

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç, suçun meydana gelen neticesinin beklenenden ağır olmasını ve dolayısıyla failin de daha ağır cezalandırılmasını gerektiren bir suç tipidir. Netice sebebiyle ağırlaşan suç tipleri 2 türlüdür. Birincisi fiilin kastedilenden daha ağır bir netice meydana getirmesi, diğeri de failin kastettiği neticeden başka bir neticenin meydana gelmesi durumudur. TCK madde 87/1, 2, 3 kastedilenden daha ağır neticeye; madde 87/4 ise başka bir neticenin meydana gelmesi durumuna örnek verilebilir.

Genellikle ağırlaşmış netice, mağdurun ölümüdür. Örneğin yaralama sonucunda mağdurun ölmesi durumu gibi (TCK madde 87/4) .

Kasten yaralama sonucunda mağdurun ölmesi dolayısıyla sorumluluk için; fiilin, kasten yaralama suçunun temel şeklini oluşturabilecek ağırlıkta olması aranır. Hafif yaralama sonucunda (örneğin, karın boşluğuna vurulan bir yumruğun etkisiyle) mağdurun ölmesi halinde, fail meydana gelen ölüm neticesinden ancak taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sorumlu tutulabilir (TCK madde 85/1)

Kasten yaralama suçunu neticesi itibarıyla ağırlaştıran haller; Türk Ceza Kanununun 87. maddesinde düzenlenmiştir:

(1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

  • Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
  • Konuşmasında sürekli zorluğa,
  • Yüzünde sabit ize,
  • Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
  • Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına, neden olmuşsa, 86. maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılacaktır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.

(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

  • İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
  • Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
  • Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
  • Yüzünün sürekli değişikliğine,
  • Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine, neden olmuşsa, 86. maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılacaktır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamayacaktır.  

(3) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde,

86. maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılacaktır.

(4) Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse,

86. maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan on iki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise on iki yıldan on altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunacaktır.

Kasten yaralama suçu kural olarak re’sen kovuşturulur. TCK madde 86/2’deki basit tıbbi müdahale gerektiren hallerde ise kovuşturma, şikâyete bağlı olarak yapılır. Ancak kasten yaralama suçu, basit tıbbi müdahaleyi gerektiren bir hal yaratmakla beraber aynı zamanda cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli haller de mevcut ise, örneğin kasten yaralama fiili üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı işlenmişse, bu durumda kovuşturma resen yapılır. Örneğin, eşlerin birbirini dövmesi durumu gibi.. Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun da soruşturma ve kovuşturması resen yapılmaktadır.

Kasten yaralama suçu bakımından birinci ve ikinci fıkraya giren hallerde görevli mahkeme, asliye ceza mahkemesidir. Fiil, bu maddelerle birlikte 86/3. maddede yer alan nitelikli unsurları kapsadığı takdirde de görevli mahkeme değişmemektedir. Kasten yaralama suçunun madde 87’deki halleri bakımından görevli mahkeme, ilk üç fıkraya giren hallerde asliye ceza mahkemesi; dördüncü fıkraya giren hallerde, yani yaralama sonucu ölüm meydana gelmesi halinde ise ağır ceza mahkemesi görevli olmaktadır.

Kocaeli ili İzmit ilçesinde faaliyet gösteren ofisimizde, alanında uzmanlaşmış iyi ceza avukatı ile tüm ceza davaları konularında olduğu gibi kasten yaralama suçu alanında da danışmanlık ve dava avukatlığı hizmeti verilmektedir.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir