Cinsel şiddet; “kişinin rızası dışında cinsel dokunulmazlığını tehdit eden cinsel içerikli tüm eylemler” olarak tanımlanmaktadır. Cinsel dokunulmazlık, kişilere karşı cinsel davranışların gerçekleştirilmesiyle ihlâl edilir. Cinsel davranışlar ise, cinsel bir amaçla veya cinsel arzuları tatmin amacıyla gerçekleştirilen hareketleri ifade eder. Kanunda cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, dört ana suç tipi halinde, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz başlıkları ile düzenlenmiştir.
Cinsel suçlar arasında ayrım yapılırken bedensel temas olup olmadığına ilişkin basit bir ayrım yapılmaktadır. Bedensel temas içeren suçlar TCK’nın 102. maddesinde düzenlenen “cinsel saldırı” ve 103. maddesinde düzenlenen “cinsel istismar” suçlarına yol açarken, bedensel temas içermeyen cinsel davranışlar ise TCK’nın 105. maddesinde düzenlenen “cinsel taciz” suçunu oluşturur.
CİNSEL SALDIRI
Cinsel saldırı suçunun özelliği, 18 yaşından büyük kadın veya erkek mağdur şahısların rızası hilafına, cinsel arzuları tatmin amacıyla vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesidir. Türk Ceza Kanunu 102. maddesinde yer alan cinsel saldırı suçunun temel şekli maddenin birinci fıkrasında düzenlenmiştir. Cinsel içerikli davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
Şehevî arzular ile kişilerin vücutlarına dokunma veya öpme gibi eylemler bu suçun konusu olabildiği gibi, vücuda organ veya sair cisimlerin sokulması da bu suçu oluşturur. Vücuda temas olmaksızın yapılan cinsel (içerikli) davranışlar, bu suçun kapsamı dışındadır.
Nitelikli Haller:
TCK’nın 102. maddenin ikinci fıkrasında fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumu nitelikli hal olarak düzenlenmiş olup, fail hakkında on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunacaktır. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
102. maddesinin 3, 4 ve 5. fıkralarında cinsel saldırı suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. Maddenin 3. fıkrasında;
– Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
– Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
– Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
– Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
– İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.
Maddenin 4. fıkrasında cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
102. maddenin son fıkrasında ise en ağır yaptırıma bağlanan nitelikli hal yer alır. Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacaktır.
ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI
Türk Ceza Kanunu 103. maddesinde yer alan cinsel istismar suçunun temel şekli maddenin birinci fıkrasında düzenlenmiştir. Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.
Bu suçu oluşturan fiiller şöyledir:
– On beş yaşını tamamlamamış çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
– On beş yaşını tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
– On beş yaşını tamamlamış, algılama yeteneği gelişmiş, fakat on sekiz yaşını tamamlamamış çocuklara karşı cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış.
Nitelikli Haller:
Cinsel istismar suçunun nitelikli halleri maddenin diğer fıkralarında düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden bazıları nitelikli hal şeklinde iken bazıları ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış cinsel istismar çeşitler şeklindedir.
103. maddenin 2. fıkrasına göre, cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
103. maddenin üçüncü fıkrasında ise beş bent halinde başkaca nitelikli haller belirlenmiştir.
– Birden fazla kişi tarafından birlikte,
– İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
– Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
– Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
– Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
İşlenmesi halleri nitelikli hallerdir. Bu hallerde temel ceza yarı oranında artırılacaktır.
103. maddenin dördüncü fıkrasında cinsel istismarın, 15 yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da 15 yaşını tamamlamış çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.
Son iki fıkrada ise daha ağır neticelerin ortaya çıkması durumu düzenlenmiştir. Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Cinsel davranışın düzeyi bakımından öngörülen ve ilk defa 2014 yılında Kanuna eklenen cinsel davranış veya fiilin sarkıntılık düzeyinde kalması durumudur. Yani vücut dokunulmazlığını ihlal eden ancak devamlılık arz etmeyen, ani, kesintili cinsel davranış yoluyla cinsel istismar suçu işlenirse; kanunun ifadesiyle cinsel istismar sarkıntılık düzeyinde kalmış olur ve bu daha az cezanın öngörüldüğü bir hal olarak düzenlenmiş bir nitelikli haldir. Hatta normalde cinsel istismar suçu şikâyete tabi olmadığı halde “sarkıntılık düzeyinde kalma” daha az cezayı gerektiren nitelikli halinde fail de çocuk ise soruşturma ve kovuşturma mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayetine tabidir.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ
TCK’nın 104. maddesine göre cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Türk Ceza Kanunu 15 yaşını doldurmamış, doldursa bile algılama yeteneği gelişmemiş çocuklar bakımından cinsel özgürlüğü hiçbir şekilde kabul etmemektedir. 15 yaşını bitirmiş ve algılama yeteneği tam olan çocuklar bakımından ise ancak vücut dokunulmazlığını ihlal düzeyinde kalan ya da bedensel temas içeren cinsel davranışlarda rıza kabul edilmekte fakat cinsel ilişkiye ilişkin rıza geçerli sayılmamaktadır.
Cebir, tehdit ve hile olmaksızın yani rıza ile cinsel ilişkide bulunmak reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun fiil unsurunu teşkil etmektedir. Diğer suçlardan farklı olarak cinsel ilişki boyutunda bir davranış söz konusu olmalıdır. Yani diğer suçlarda olduğu gibi bedensel temas düzeyinde kalan cinsel davranışlar bu suçun gerçekleşmesi için yeterli değildir.
Hareketin cebir, tehdit ve hile olmaksızın gerçekleşmesi, yani fiilin rızai olması gerekmektedir. Eğer cebir, tehdit ya da hile söz konusu ise doğrudan cinsel istismar suçunun konusu oluşacaktır.
Nitelikli Haller:
Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın aynı şekilde on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunacaktır.
CİNSEL TACİZ
Türk Ceza Kanunu 105. maddesinde yer alan cinsel taciz suçunun temel şekli maddenin birinci fıkrasında düzenlenmiştir.
TCK’nın 105. maddesine göre, bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına; fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Cinsel taciz; sözlü, yazılı fiillerle veya beden hareketleriyle, mağdurun vücuduna temas içermeyen, cinsel arzuları tatmine yönelik davranışlardır.
Bu davranışlar; ıslık çalmak, cinsel organını göstermek, her türlü iletişim aracıyla cinsel içerikli yazılar göndermek, el kol işaretleri ile cinsel ilişkide bulunmayı önermek, soyunmak gibi hareketler ile söz ve davranışlar olabilir. Suçun faili veya mağduru farklı cinsiyetten kişi olabileceği gibi, aynı cinsiyetten de olabilir. Cinsel taciz suçunun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
Nitelikli Haller:
Madde metninde 2014 yılında yapılan son değişiklikle birlikte cinsel taciz suçuna dair beş bent halinde nitelikli hal düzenlenmiştir. Bunlar;
– Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
– Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
– Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
– Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
– Teşhir suretiyle,
İşlenmesi halleridir. Bu hallerde suçun temel şekline göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamayacaktır.
Delil serbestisi ilkesinin geçerli olduğu ceza yargılamasında, diğer suçlarda olduğu gibi cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda da failin üzerine atılı suç hukuka uygun elde edilmiş her türlü delille ispatlanabilir. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda mağdurun üzerinde ya da olay yerinde bırakılan kan, kıl, sperm, tükürük, meni bulaşığı vb. biyolojik örnek vasfı taşıyan materyaller son derece önemlidir.
Cinsel suç faillerinin üzerlerine atılı suçu işlerken çoğunlukla gözden uzak alanlar tercih etmeleri gerçeği karşısında, olay yerinde şüpheli ya da sanığa ait maddi bir bulgu edilememesi halinde de, mağdurun soyut beyanı ile de mahkumiyet kararı tesis edilebildiği, verilen mahkumiyet kararının Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
Maalesef, mağdurun öç almak amacıyla (Örneğin bir süre birliktelik yaşayan çiftlerden erkeğin evlenmek istememesi- ayrılmak istemesi üzerine mağdurun şüphelinin kendisine tecavüz ettiği iddiasında bulunması hali) iftira yolu ile şüpheliye/ sanığa gerçeğe aykırı isnatlarda bulunması da karşılaşılan bir durumdur.
Bu noktada, mağdurun beyanlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ya da ne derecede gerçeği yansıttığı hususlarının savunmayı yapan ağır ceza avukatı tarafından duruşmada çarpraz sorgu ile titizlikle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Kocaeli ili İzmit ilçesinde faaliyet gösteren ofisimizde, alanında uzmanlaşmış iyi ceza avukatı ile tüm ceza davaları konularında olduğu gibi cinsel suçlar alanında dadanışmanlık ve dava avukatlığı hizmeti verilmektedir.